5 Aralık 2009 Cumartesi
Dandik
20 Eylül 2009 Pazar
Kick the Bairam
7 Eylül 2009 Pazartesi
Wall-e for 13 seconds
6 Eylül 2009 Pazar
Dandik stop motion
30 Temmuz 2009 Perşembe
Dreams
until i heard the thunder rumble
i saw the mountains crumble -then came the circus so i followed it’s parade
with all the fancy lion tamers, high-wire fiery flamersravers of every kind
i saw those high-stepping sexy witches
sons of satin, sons of bitches - all were there in my dreams
all in my dreams
sodom and gomorrah
i see you’re back in town.
and though you build a wall around you
the multitude still found you
just like a circus to start with a parade
oh but a parade of thefancy lion tamers, high-wire fiery flamers
ravers of every kindi saw those high-stepping sexy witches
sons of satin, sons of bitches - all were there in my dreams
all in my dreams
now i can see the whole world is just a circus
and i can tell that the circus why it’s just hell
and then i heard a drummer rolling
i found my seat’s been stolen
then a spotlight hit me going wild in center ring for all you
fancy lion tamers, high-wire fiery flamers
ravers of every kind
i saw those high-stepping sexy witches
sons of satin, sons of bitches - all were there in my dreams
all in my dreamsmy dreams my dreams
well i, i believe in magic and i believe in dreams
i said i, i believe in magic and i, i believe in dreams
i believe in dreamsi said i, i believe in magic, i believe in dreams
i believe in dreams, magic, magical dreams
i wanted to sing that i believe in dreams
magical dreams, oh i believe in dreams
i said i, i believe in magic, i still believe in dreams
25 Temmuz 2009 Cumartesi
The Day I Swapped My Dreams For Nothing
Sevgili okur,
14 Temmuz 2009 Salı
Başımıza taş yağacak
- İnsanların seni seyretme olasılığı düştüğün komik durum ile doğru orantılıdır.
- Yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir.
- Sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar.
- Duşa girip ıslandığında telefon çalar.
- Birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.
- Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır.
- Kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır.
- İşler yolunda gittiği zaman mutlaka bir terslik vardır.
- Aradığınız şeyi baktığınız en son yerde bulursunuz.
- Herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, yanlıştırlar.
- Telefon çalmasını beklediğin süreler boyunca çalmayacak, ancak başından ayrılıp başka bir işle meşgul olduğun anda çalıp seni bölecektir.
- Dakikalarca beklediğin otobüs sen tam sigara yaktığında gelecektir.
- Sigara dumanı herzaman sigara içmeyen kişiye doğru gelir.
13 Temmuz 2009 Pazartesi
And that is all, that love's about
Teyze Kültürü ve Getirdikleri
28 Haziran 2009 Pazar
16 Haziran 2009 Salı
Yavaş yaşa genç öl
12 Mayıs 2009 Salı
Gotta Keep "Movin"
29 Nisan 2009 Çarşamba
Talihsiz Şarkılar
Sen sen ol, The Gothic Archies isimli grubun "Tragic Treasury" adlı albümünü edin ve dinle, hatta hemen, bir an önce. Albümü ele geçirdikten sonra da doğrudan "Dreary, Dreary" şarkısını dinle ama yok aynen kitapları okuduğum sırada dinlemek istiyorum dersen 1. şarkıdan başlayıp sırayla dinle, zira her şarkı sırasıyla bir kitap için yapılmış. Gerçekten güzel bence.
22 Nisan 2009 Çarşamba
Meet me in Montauk
-What if you stay this time?
-I walked out the door. There's no memory left.
-Come back and make up a goodbye at least, let's pretend we had one... Goodbye.
-...I love you...
-...Meet me in Montauk...
19 Nisan 2009 Pazar
Sonun Sonu
1 Nisan 2009 Çarşamba
Esnaflar Cehenneminden Kaçış
Şimdi, ee tamam var da nolmuş diyebilirsin. Esnaflar kötü insanlar mı? Esnafına göre değişir tabi ama bu sokaktaki esnaflar bir farklı, daha bir coşkulu, daha bir gürültülü, daha bir enteresan. Aralarından geçerken sanki sen yokmuşsun gibi sokağı inleten naralarla birbirlerine sesleniyorlar, hiç de hoş olmayan espriler yapıyorlar (ayıp anlamında değil, hiç hoş değil yani komik değil). Mesela geçen bir kediye laf atıyorlardı, hayvan ne yaptığını, ne yapacağını şaşırdı, öylece teslim etti kendini esnaflar cehennemine.
Mesela burada bir esnaf var, dükkanının önüne içine para atılınca çengeli hareket ettirerek peluş hayvan alabildiğiniz bir makine koymuş ve ne zaman birileri para atsa ve oyuncak almaya çalışsa koşarak makinenin yanında bitiveriyor ve engin yorumlar yapıyor, taktikler veriyor, kah az sağa diyor kah az sola diyor. Gözlerinde bir heyecan beliriveriyor, o kadar sıkılmış kanımca.
Sevgili okur, sen sen ol o sokaktan geçme diyorum, zira birden bire üzerine doğru koşan milyonlarca esnaftan kaçarken bulabilirsin kendini.
30 Mart 2009 Pazartesi
Hail to Neil!
Bilmem biliyor musun, Neil Gaiman diye bir yazar var. Kendisi süper bir insan kanımca. Neden diye sorarsanız eğer, yirminci yüzyılın son döneminde ve yirmi birinci yüzyılın ilk yıllarında fantastik edebiyat alanında inanılmaz derecede güzel şeyler yapmış bir yazar çünkü.
Kendisiyle ilk olarak bir çizgi romancıdaki raftan bana doğru bakan Sandman serisinin ilk kitabı (Düş Müziği) vasıtasıyla tanıştım. O bitti koşarak gittim serinin ikinci kitabını (Bebek Odası) aldım. Sonra kimmiş bu Neil Gaiman diye araştırırken aslında o zamana kadar niçin keşfetmediğime yandım da tutuştum, ve ardından bir yılbaşı esnasında hediye olarak Signal to Noise ve Midnight Days kitaplarını aldım. Signal to Noise beni derinden etkiledi. Özellikle Dave Mckean'in kolaj çalışmaları ve inanılmaz görsellik becerisinin esiri oldum.
Daha sonra Stardust geldi. Önce filmini izledim, çok eğlendim, yer yer duygusal olmasına rağmen genel olarak eğlenceli ve güzel bir çalışmaydı. Daha sonra kitabını aldım. Evet, onu da Neil Gaiman yazmıştı. Okudum, okudum, okudum ve en sonuna geldiğimde ağladım. Neden diye sormayın çünkü filmdekinden uzak bir son bekliyor sizi. Tam anlamıyla büyüleyici bir aşk hikayesiydi kitap. Tabi ki Charles Vess'in o güzide çizimleri olmasa o etkiyi yaratamayabilirdi. O yüzden sevgili okur, olur da kitabı alacak olursan normal bir baskısını değil, grafik roman baskısını tercih etmeni şiddetle öneririm.
Üniversitedeyken İngiliz Edebiyatı dersinde okuduğum Beowulf destanı beni çok derinden etkilemişti. Tamamen farklı diyarlara gitmiş, farklı şeyler hayal etmiştim düşgücümün sınırları dışında. Sonra bir gün Beowulf'un filminin çekileceğini duydım ve vizyona girer girmez de izledim. Ve baktım ki senaryosunun yazan kişilerden biri Neil Gaiman'dı yine. Zaten senaryoda normal destandan bir takım sapmalar vardı ancak bu sapmalar çok iyi bir şekilde yerine oturtulmuştu. Bunu yapsa yapsa Neil Gaiman yapabilirdi kanımca ve yapmıştı da.
Endless Nights'ı ve Dream Hunters'ı da okumadıysan lütfen oku sevgili okur. Oku ki yeryüzünde insanların ne kadar güzel işler çıkarabildiğini gör.
En son Coraline'ı okudum. "The Day I Swapped My Dad for Two Goldfish"ten sonra okuduğum ikinci çocuk kitabıydı Neil Gaiman tarafından yazılan. Ama inanın büyülendim. O karanlık atmosfer kitaptan taşıp benim etrafımı sardı, öbür boyuta ben de geçtim Coraline ile birlikte. Mayıs'ta da filmini izleme şerefine nail olacağım. The Nigtmare before Christmas'ın yönetmeni Henry Selick'in hayal gücüyle Neil Gaiman'ın yaratıcılığı bir araya gelince neler olacak görmek istiyorum sabırsızlıkla.
İşte böyle, nereden aklıma geldi bu yazı bilmiyorum ama sonuç olarak söyleyebilirim ki Neil Gaiman gerçekten alanında başarılı ve kendini aşmış bir yazar. Henüz okuyamadığım bir sürü kitabı var ve hepsini yavaş yavaş Robinson Crusoe'dan temin edeceğim.
Bu yazıyı buraya kadar okuduysan sonsuz teşekkürler.
Kendine iyi bakman dileklerimle,
27 Mart 2009 Cuma
Film mi? Bayılırım!
1. The Lord of the Rings
Tolkien'in şaheserini yapılabilecek en iyi şekilde görselleştirdiği için.
2. Pan's Labyrinth
İğrenç gerçeklikle Ophelia'nın hayal gücünü yine en gerçekçi bir şekilde harmanladığı için.
3. The Fall
Bir masalın ne kadar güzel anlatılabileceğini gösterdiği için.
4. Big Fish
Her izleyişimde kendimi kaybederek ağladığım için.
5. Once
Gerçek dünyadaki gerçekçi bir aşkın nasıl bu kadar gerçek olabileceğini gösterdiği için.
6. Eternal Sunshine of the Spotless Mind
Her seferinde yüzümde bir tebessüm bıraktığı için.
Lütfen oku: Bazı resimler saçmalamakta an itibariyle, yıllardır uğraştım inatlaştılar benimle. Üzülerek yayınlıyorum.
24 Mart 2009 Salı
Jove'un G.tünden Karpuz Düşürmek
Sonra yolda evime doğru giderken, İstiklal Caddesi ülkesindeki harikalar diyarı Robinson Crusoe kitapçısından aldığım "Talihsiz Serüvenler Dizisi"nin 8. kitabını (Dehşet Hastanesi) okumaya koyuldum. Zaman çabucak geçiverdi. Vapurda içtiğim sigaranın üstüne de iyi geldi. Böyle küçük küçük şeylere takıldım sonra. Robinson Crusoe kitapçısı benim olsun, çizgi romancısını başkası almayacaksa o da benim olsun. Ha bir de Kadıköy'deki figür cenneti Dreamers'ı istiyorum.
19 Mart 2009 Perşembe
Reklam kokan yazılar
http://deepblackdarkness.deviantart.com/ adresine gittiğinde bi takım resimler, çizimler göreceksin. Bunlara istersen bakabilirsin, seni zorlayamam.
Teşekkürler.